Kış aylarında, yaz aylarına göre trafik kazalarında yaklaşık %50’ye varan bir artış gözlemleniyor.

Pek çok kişi bu durumu yağmur ve kara bağlasa da, gerçek neden sadece bu değil.

Donan yollar, buzlanma ve düşük sıcaklıklar elbette lastiklerin yola tutunmasını azaltarak kazalara zemin hazırlar. Ancak dikkat çekici olan şu: Kar veya don yaşamayan, sıcaklıkların otoyol standartlarının altına inmediği şehirlerde de kış aylarında kaza oranları artıyor.

Bu durum, kazaların yalnızca hava koşullarından değil, araç içindeki sıcak hava kullanımından da kaynaklandığını ortaya koyuyor.

Sıcak Hava Neden Uyuşukluk Yapar?

Sıcak hava, vücut üzerinde sandığımızdan daha fazla etkiye sahiptir. Yazın serin bir esinti yüzünüze çarptığında kendinizi daha dinç hissetmenizin sebebi doğrudan beyne etki eden bir serinlik değil; aslında cildin ve kılcal damarların büzülmesidir. Bu büzülme beyne daha fazla uyarı gönderir ve merkezi sinir sistemini uyararak kişiyi canlandırır.

Kışın ise sürekli sıcak ortamda kalmak, cildi ve damarları gevşetir. Bu gevşeme vücut yüzeyinden ısı kaybını artırırken, beynin oksijen ihtiyacını karşılayan kan akışını azaltır. Sonuç olarak, beyin daha az uyarı alır ve kişi kendini halsiz, uykulu hisseder.

Baharda görülen bahar mahmurluğu, sonbahar yorgunluğu veya yazın görülen rehavet gibi mevsimsel hallerin temelinde de aslında bu sıcak hava etkisi vardır.

Araç İçi Sıcaklık: Uyumaya Davetiye

Kışın sürekli sıcak havayla ısıtılan bir araç içinde uzun süre bulunmak, uykulu bir ruh hali yaratır. Bu da sürüş esnasında hatalı manevraların artmasına, dolayısıyla kaza riskinin yükselmesine yol açar.

Sıcak hava, uykuyu teşvik eden tek faktör değildir. Araç içinde sürekli iç sirkülasyon (iç hava dolaşımı) modunun kullanılması da beynin ihtiyacı olan oksijeni azaltır.

İç Sirkülasyon Modu: Sessiz Tehlike

Araç klimasında iç sirkülasyon modunun uzun süre kullanılması, aracın içindeki havayı tekrar tekrar dolaştırdığı için karbondioksit seviyesini artırır. Bu da alınan her nefeste daha az oksijen taşınmasına neden olur.

Oksijen yetersizliği, doğrudan beyne giden uyarıları azaltır ve uykululuk hissi yaratır. Özellikle uzun kış yolculuklarında, bu durum fark edilmeden ciddi kazalara neden olabilir.

Ne Yapmalı? Güvenli Kış Sürüşü İçin Öneriler

Kış aylarında araç kullanırken sıcak havanın dozunu iyi ayarlamak, hem güvenliğiniz hem de konsantrasyonunuz açısından oldukça önemlidir. İşte dikkat etmeniz gereken bazı noktalar:

• İç sirkülasyon modunu uzun süre açık bırakmayın.

• Dış hava dolaşım modunu tercih edin; bu sayede aracın içine temiz ve oksijen dolu hava girer.

• Sıcaklık ayarını çok yüksek tutmayın. Biraz serinlik, uyanık kalmanıza yardımcı olur.

• Sıcak havayı doğrudan yüzünüze üfletmeyin. Bunun yerine ayaklardan tavana doğru üfleyen modları kullanın.

• Camlar buğulandığında, hava yönlendirmesini hem ayaklara hem ön cama olacak şekilde ayarlayın.

• Ara sıra camları açarak temiz hava girmesini sağlayın. Bu ani hava değişimi sizi anında kendinize getirir.

Soğukta Uyanık Kal, Yolda Güvende Ol

Kış aylarında araba kullanmak, doğa şartları kadar araç içi koşullara da bağlıdır. Direksiyon başında uykulu hissetmek sadece sürücüye değil, trafikteki herkese zarar verebilir.

Sıcak hava konfor sağlar ama fazlası tehlikeye dönüşür. Biraz serinlik, bol oksijen ve doğru klima ayarlarıyla, kışın da güvenli bir sürüş mümkün.